Son nefeslerini vermek üzere olan insanları evlerinde ziyaret edip bakımlarını üstlenen Avustralyalı yazar Bronnie Ware, 'Ölmek Üzere Olanların En Yaygın 5 Pişmanlığı' adlı bir kitap yayımladı.
Peki, bu 5 pişmanlık neydi?
1-Başkalarının benden bekledikleri yerine keşke kendi istediğim hayatı yaşayacak cesaretim olsaydı.
2- Keşke bu kadar çok çalışmasaydım.
3- Keşke duygularımı açıklayacak cesaretim olsaydı.
4- Keşke arkadaşlarımla ilişkimi kesmeseydim.
5- Keşke daha mutlu olmama izin verseydim.
Bu pişmanlıkları okumak bende bir yazı yazma düşüncesi yarattı.
Yazımıza bir soru ile başlayalım..
Neden bazılarımız daha kaygılı, bazılarımız daha öfkeli ve bazılarımız daha üzgün..
Aslında bunu belirleyen üç ana kaynak var.
1. Genler.. Daha rahat, daha tedirgin, öfkeye eğilimli olmamıza neden olan doğuştan gelen özelliklerimiz..
2. İlk olarak aile içi etkileşim, sonrasında okul, sosyal çevre ve medyada rol model alınan kişiler.. Ve bu kişilerle etkileşim sonucunda doğruluğu sorgulanmadan kabul edilip benimsenen düşünceler, davranışlar..
3. Yaşanılan olaylar ve bu olayların bizde yarattığı öğrenmeler..
Örneklerle detaylandıralım..
1. Örneğin Ali doğuştan gelen bir özelliğe sahip ve dünyaya kaygı bozukluğu geliştirmeye yatkın olarak geliyor.
Bu maddede kendisini görenler için ilk iyi haber: Genler bütünüyle belirleyici değil.. İkinci iyi haber genetik özelliklerimizin varettiği biyokimyasal yapımız Psikiyatri alanının geliştirdiği ilaçlarla yeniden düzenlenebiliyor. Psikiyatristlerden alınan yardım sonucunda, beyinde salgılanan serotonin, dopamin, endorfin gibi maddelerin gerekli ise uzmanlar tarafından verilen ilaçlarla düzenlenmesi ve salgılanmalarının sağlıklı hale getirilmesi çoğu zaman mümkün.
2. Çocuklar için ilk rol model anne baba..
Çocuklar iyi bir gözlemcidir ve anne babalarını gözlemlerler. Yola çıkarken kaygılı olan bir annenin çocuğu yola çıkarken kaygılı olmayı, duygularını bastırmayı öğrenen bir babanın çocuğu duygularını bastırmayı, hakkını aramayan bir anne babanın çocuğu hakkını aramamayı öğrenir. Anne babasını gözlemleyerek elde ettiği bilgileri sorgulamadan doğru kabul eder ve benimser.
Bu maddede kendisini görenler için iyi haber şu: Kişinin yaşamını zorlaştıran ve ruh sağlığını olumsuz etkileyen ve bir zamanlar sorgulamadan zihnine yerleştirdiği sağlıksız ve işlevsiz öğrenmeler yeniden öğrenilebilir. Örneğin, düşünce ve duygularını bastırmanın doğru olmadığını ve bunun yaşamını zorlaştırdığını farkeden bir kişi, (gerekirse Psikologlardan da yardım alarak) başkalarıyla daha sağlıklı ve açık iletişim kurar hale gelebilir.
3. Yaşanılan olaylar..
Örneğin hakkını aradığında anne babası tarafından azarlanan bir çocuğu ele alalım.
Bir arkadaşı saçını çekmiştir ve hatta kolu morarmıştır. Anne babasına gider ve bunu söyler. Anne baba durumu anlamaya çalışmak ve ona nasıl destek olabileceklerini, olayın tekrarlamaması için neler yapabileceklerini düşünmek yerine ona kızarlar..
Varlıklarına ve sevgilerine en çok ihtiyaç duyduğu anne babası bu çocuğa kızmıştır. Hak aramak çocuk için artık kötü bir şeydir ve hatta hak aramaya devam ederse anne babasını kaybedebilir. (çocuk zihni böyle çalışır) Bu durumda çocuk susmayı öğrenir. Haklı olduğunda dahi susması gerektiği inancı zihnine yerleşmiştir ve psikolojisini olumsuz etkilemektedir.
Bu maddede kendisini görenler için de bir iyi haberimiz var.
Konu, hakkını aramak, başkalarının beklentilerini ne pahasına olursa olsun karşılamak zorunda olmak ya da hayır diyememek olabilir. Kişi eğer bu özelliklerinin farkına varırsa ve yaşamını olumsuz etkilediğini görürse, yeni öğrenmeler gerçekleştirebilir. (Hak aramak benim hakkım ve bunu yapabilirim, hayır demek istediğimde hayır demek daha dürüstçe ve hayır diyebilirim, herkesin her beklentisini her koşulda karşılamak zorunda değilim vb..)
Psk Emir Emre Doğan